Abdullah Önden

Academician Dr. Faculty Member

E-Ticaret İle İnternetten Para Kazanma Rehberi

01 Kasım 2011

"İnternetten para kazanma"  terimi internetin ilk popüler olduğu yıllardan beri trend bir konu olmuştur. Şimdilerde ise daha gelişmiş bir terim var; e-ticaret ile cironuzu katlayın. Peki bu iş bu kadar kolay mı?

Televizyonu açtığınızda Markafoni, Limango, Trendyol'un reklamlarını görüyoruz. Hepsiburada zaten Doğan grubunun desteğini aldığı için oldukça medyatikti. Fakat artık e-ticarette ilginç bir hareketlenme yaşanıyor. Satış yapanlar bunu "sektöre girin, patlama yapın" şeklinde altın tepside sunuyor. Bir inceleyelim şu tepsinin içinde olanları.

1- Türkiye'de e-ticaret müşterisi değişiyor

Türkiye'de bilgisayar ve internet başında geçen süre arttı. Ekonomik stabilizasyon, kredi kartı alışkanlığı, e-ticaret konusunda önceki ya da eraftaki know-howın giderek artması güven temelli vazgeçişleri oldukça düşürdü. Elbette 2000'li yıllardan itibaren internetle büyümeye başlayan kuşağın kariyer basamaklarında ilerlemesi de bu satışları artırıyor, zira bu kuşak daha bilinçli, eğitimli ve en önemlisi internete ve kendisine güveniyor. Bu da demek oluyor ki internet ciddi bir alışveriş kaynağı artık, hatta bir şey almadan önce araştırılan temel bir kaynak.

2- Banka ve Sanal Posun Daha Kolay Alınabilmesi

Eskiden sanal pos her bankada yoktu. O bankalardan da sanal pos alabilmek için ağzınızla kuş tutmanız gerekiyordu. Şimdilerde neredeyse her banka sanal pos imkanı sunuyor. Elbette yine denetlemeden geçiriliyor, fakat şimdi daha mantıklı bir denetleme mekanizması var. Elbette banka ve aracı şirketlerin yazılım kalitesinin artması da entegrasyon problemlerinin daha hızlı çözüme kavuşmasını sağlıyor.

3- E-Ticaret Yazılımı

Sorduğunuz herkes e-ticaret yazılımı sağladığını belirtiyor. Size onların sizin için kurduğu ve sizin tasarımını beğendiğiniz siteyi açması, poslarınızı tanımlaması ve sizin ürünlerinizi girip müşterilerin size gelmesini beklemeniz kalıyor.

Müşteri hazır, bankalar hazır, e-ticaret paketi hazır. Peki eksik olan ne?

E-Ticaret yaşayan bir organizmadır. Hem teknik açıdan, hem işletme açısından pek çok teori barındırır. Her büyüyen organizmada olduğu gibi evrilecektir, kırılacaktır ve gelişecektir. Bu durumda e-ticaret uzmanlarının önceden bu konularda bilimsel araştırmalar yapıp gedikleri kapaması gerekmektedir. Daha kurumsal e-ticaret projeleri bu konuları kendi içlerinde pazar araştırmaları, bilimsel anketler, yeni teknolojilerin araştırılması konularında AR-GE yaparak araştırması gerekmektedir. Fakat Türkiye'de muhasebe kayıtlarına baktığınızda en az yatırım yapılan alan bu konulardır.

Uzman Olmayan E-Ticaret Uzmanları

Sektörde kendisini e-ticaret uzmanı olarak nitelendiren pek çok kişi var. Ben e-ticaret üzerine master yaptığım, senelerdir e-ticaret yazılımı geliştirdiğim, e-ticaret projelerine hayata geçirdiğim halde bu kadar iddialı konuşmuyor(d)um. Sektörün müthiş hızla büyüdüğü ve birçok kişiye ciddi gelir sağladığı şu dönemde korkulan "balon" hikayesi yaşandığı takdirde bu uzmanlar bavulları ile nereye gidecekler merak ediyorum.

E-Ticaret Bir Ekip İşidir

Öncelikle proje sahibi neyi ne için yaptığını iyi tartmalıdır. Hedefi doğru koyulmamış projeler bir yerde fire verecektir.

Yazılım ekibiniz yanınızda olmalıdır. Sektörde iyi bir yer almak isteyen, yüksek ciro hedefleyen girişimler ya kendi ekiplerini kuracaklar ya da YesTicaret gibi altyapı sağlayıcıları ile çalışacaklar. Çünkü standart paketlerde size hızlı çözüm üretilemez, size özel ekibiniz yoktur. Adı üstünde, paket hizmettir. Oysa ki siz her ne kadar ön tarafta müthiş bir operasyon kursanız da eğer yazılımınız oturmamışsa ya da omurgası sağlam değilse bir zaman sonra yangın başlayacak demektir.

İnovasyon ya da yenilikçilik internetin ve e-ticaretin özünde vardır. Hepsiburada.com çıktıktan sonra tüm e-ticaret girişimleri başta tasarımları olmak üzere pek çok özelliğini klonladı. Elbette bu girişimler de başarılı oldu fakat birer yıldız olamadılar. Şu an en popüler e-ticaret girişimleri şüphesiz private shoppingler ve fırsat siteleri. Bu sene ise dikey e-ticaret projeleri çokça dikkat çekecek. Neden yeni projeleri yaratan e-ticaret girişimi siz olmayasınız ki?

Sosyal Medya konusu e-ticaret ile bir türlü anlaşır hale getirilemedi. Oysa ki önümüzdeki senenin en trending konusu sosyal alışveriş. Sosyal medya ismi Facebook, Twitter isimlerini medyada kullanmamak için üretilen bir soğuk terim. O sebeple çok kullanmayı sevmesem de artık oturduğu için kabulleniyoruz. Benim görüşüm ne zaman ki e-ticaret girişimcileri kendi sosyal medyasını oluşturur, işte o zaman ciddi bir farklılık yaratır. Yoksa Facebook sayfası açmak ile ya da Twitter hesabı açmak ile sosyal olunmaz. Önemli olan oradaki kalabalık ile sosyalleşmek yani arkadaş olmaktır. Bu sanırım ayrı bir makale konusu.

Danışmanlık. Türkiye'de en az güvenilen fakat en değerli konu bu. E-Ticaretin her konusunda "ağabeylerden" destek almanın önemi yadsınamaz. Onların birikimi, yol göstermesi sizi hızlı bir şekilde geliştirir. Gerek yazılım gerek işletme, gerek tedarik her konuda "uzman" kişilerden destek almak gerekir. Fakat uzman seçimine dikkat etmelisiniz, bir kişinin twitter'da binlerce takipçisinin olması o kişiyi uzman yapmamaktadır.

Sözün özü, E-Ticaret ile para kazanmak isteyen girişimciler, öncelikle aynayı alıp kendilerine bakmalılar. Daha sonra organizasyonlarına ve oprasyonel yetkinliklerini gözden geçirmeliler. Daha sonra bir e-ticaret ekibi kurmalı ya da bu işi kendileri ile ortak çevirecek bir partner yazılım şirketi bulmalılar. E-ticarete başladıktan sonra işler iyi de kötü de gitse odağı bozmadan istikrarı yakalamaya endekslenmeliler. İşler her zaman iyi ya da her zaman kötü gitmeyecektir. İyi ya da kötü olsa da fark etmez, her zaman hedef "nasıl daha iyi olunabilir" olmalıdır.

Umarım bu yazı işe yarar olmuştur.