Abdullah Önden

Academician Dr. Faculty Member

E-Ticaret ve Geleceği

26 Mayıs 2011

2008 yılından itibaret Türkiye'de bir elektronik ticaret çılgınlığı başlamış durumda. Gerek tüketici, gerekse satıcılar bu yeni teknolojiye çokça rağbet göstermekteler. Fakat hem tüketici hem de elektronik perakendeci ne yaptığının farkında değil gibi gözüküyor. Bir yerlerden "e-ticaret" iyi kazandırıyormuş diye duyan herkes donanımlı olmadığı bu konuya girmeye çalışıyor. Yeni yeni sektörleşmeye başlayan bu alandaki boşluklar sebebi ile işler yürüyor gözükse de uzun vadeli plan yapılamayan her işte olacağı gibi burada da duvara toslamalar gözükmeye başlayacak yakında, tıpkı weblebi, koysepete, estore, gedikgross örneklerinde gördüğümüz gibi.

E-ticaret bambaşka bir şey. Her yerde birbirine çok yakın tanımlamalar var; içeriklere girdiğinizde de farklılık yaratan izahatlar göremiyoruz. E-ticarete olan ilgim hep vardı; gerek yazılımı gerekse akademik anlamda bu hususta çalışmış biri olarak şimdi yavaş yavaş benim de izlenimlerimi aktarmam gerektiğini anlamaya başlıyorum.

E-ticaret başlangıcı 80'li yıllara dayanan bir geçmişe sahip. Ama günümüze en yakın başlangıcı Amazon ile yaptı diyebiliyoruz; yani çok da geçmişe gitmemize gerek yok 1996. Ticari bir alanın, sektörün oluşması temel esaslarına göre değişse de en az 20 yılı bulur. Teknoloji ve bilgi paylaşımının artması, internet altyapısının gelişmesi ile internet yaygınlığı paralel bir şekilde arttı, artan bu talep girişimcileri de artırdı. İnternete giren birisi en temelde zaman geçirmek istiyordu, zamanını geçiren insanlar temelde bir ihtiyaç karşılıyordu; kimi eğleniyor, kimi sorunlarına çözüm arıyordu. Herkes bir tanım yapmaya interneti anlamaya çalıştı, "ansiklpoedi kalmayacak", "arkadaşlıklar bitecek"... Fakat yaşanan gelişmeler gösterdi ki teknolojik etkileşim üzerine yorum yapmak çok da kolay değil zira karşımızda müthiş değişken ve hareketli bir yapı var.

Şimdilerde "Facebook'suz bir hayat olmaz" diyen insanlar daha 2006 yılında yine saatlerce internet başındaydı. Sene 2015'te eğer Mayalar haklı çıkmazsa belki de yepyeni bir yazılım bizi kuşatmış olacak, belki yepyeni yazılımlar bizim için vazgeçilmez olacak. Pek çok kişi hala şunu söyleyebiliyor: "yapılacak ne kaldı ki?". Benim görüşüm ise hep aynıydı; "daha ne yapıldı ki?". Hakikaten bu böyle henüz başlarında olduğumuz bu teknolojik devrim her gün bize yeni sürprizler getirecektir.

E-ticaret konusuna dönecek olursak. Türkiye'de B2C anlamında e-ticaret sitesi denildiğinde ilk akla şüphesiz hepsiburada.com geliyor olacaktır. Zira internet perakendeciliğine her anlamda soyunmuş ve buna 2000 yılında başlamış içerisinde milyonlarca datası olan koskoca bir holdingin ürünü durmakta. Bu holding rakiplerinin başını küçükken ezmekte, büyüyenlerle de bu erken oyunan girmenin avantajını sonuna kadar kullanmaktadır. Peki bu kadar çok kaleme sahip, sistemini oturtmuş bir sisteme karşı ne yapmalı?

NİŞ

Eğer ciddi bir sermayeniz, yenilikçi ve farklı bir e-ticaret modeliniz yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Ne fiyat, ne ürün ağı, ne dağıtım hiçbirinde caziplik sunamazsınız. Peki ya sadece bir alana yoğunlaşsanız? İşte e-ticaret'in yeni gelişimi bu yönde olacaktır, olmaya da başlamıştır. Ufak gözüken aslında ufak olmayan pazarlar (vimjo), yenilikçi modeller (markafoni), birliğin gücü (grupanya) gibi pek çok fikir esasında birer niş mantığına örnektir; zira herbirinin odağı başlangıçta bellidir, gerekli donanımı ve yatırımı sağladıklarında elbette bu firmalar farklı sıçramalar yapacaktır; yapmıştırlar da.

Fabrikod ile birlikte uzun zamandır hayalini kurduğum bu yazı dizilerine daha çok zaman ayıracağıma inanıyorum. Zira etrafımda herkesin evet herkesin e-ticareti konuştuğunu ama çok azının bu konuda gerçekten donanımlı olduğunu gördüm. E-ticaret ne iyi bir satış elemanı olmak ile ne de iyi bir yazılımcı olmak ile anlaşılır. Hızla sanallaşan dünyanın, hızla sanllaşan her bir karakterinin her yere uzanan eline dokunmayı kafasında hayal eden insanlar zaten benim gibi konuşmayın tedarik ve satış konularını projelendirmekle meşguller şu anda. Gerisinde kalan bizler ise ya onlara hizmet edenleriz ya da onların potansiyel müşterileriyiz?

Siz kimsiniz?