En ilginç anların yaşanacağı, belki de en korkulan, arzulanan süreçten bahsedeceğim bugün.
Başından beri diyoruz ki anlaşılamadık. Kendimiz dahi başladığımız ve içinde bulunup sürüklendiğimiz sürecin sonunu kestiremiyorduk. Fakat kimsenin durdurmaya gücünün yetemediği zaman o mutlak sona bizi itiyordu. Mezuniyet!..?
Bir yandan 16 yıllık artık uzmanı olduğumuz eğitim hayatımıza güle güle demek için yanıp tutuşurken, bir yandan da tamamen uzağında bulunduğumuz iş dünyasına yanaşıyorduk ağır ağır. Peki bu süreç nasıl işliyor? Neler hayal ediyoruz, neleri görüyoruz yavaş yavaş.
Çoğu bilgisayar mühendisliği öğrencisi ilk senelerinde tamamen bulutlar üzerindedir. Şöyle geçmişine bakacak olursak: hedefi güzel bir üniversitede hayalini kurduğu bölümü kazanmaktır. Bunun için yüzseksen soruluk sınav için senelerce hazırlanır. Test kitabının cevap anahtarını daha az açmaya başladıkça hedefine yaklaşır ve nihayet ona ulaşır. Fakat iş yeni başlıyordur.
Sonraki senelerde gerçeği görmeye başlar. Asla hayallerin tam anlamıyla gerçeğe dönüşemediği gerçeğini. Buna kimi hayat okulu, kimi gerçek hayat dese de o öğrenciliğine devam eder. Hep dinler. Herkes tavsiyede bulunur, herkes her şeyi en iyi bilir. Bu çocuğun kafasının neden karışık olduğuna anlam veremezler. Şahane bir hayat onu bekliyordur. Gerisi hikayedir. Ama çocuğa göre ya kör olmuştur, ya da artık eskisi gibi arzulamamaktadır mesleğini.
Esasında çok önemli olan staj seneleri eğer çok şanslı değilse saate bakarak geçer. Gençliğe oldukça önem verilen? ülkemizde bir hayalet gibi gezer ofiste. Kimse ona yardımcı olmaya çalışmaz, nasıl olsa gidecektir birkaç gün sonra. Staj ona göre daha çok bir defter parçasıdır. Genelde birçok mühendislik öğrencisi gibi otuz iş günlük stajını tamamlar. Ama bu oldukça uzun sürede yapılanlar bir defteri dolduramaz. Bir şekilde oradan buradan müthiş microsoft icadı kopyala/yapıştır kombinasyonunu kullanarak staj defterini ve stajını tamamlar.
Sonrası esas konumuz. En komik, en şahane, en eğitici bölüm.
Bir bilgisayar mühendisi, hangi okuldan mezun olursa olsun asla tam bir mühendis olarak mezun olamaz. Zaten kimsenin de böyle bir şeyi iddia edeceğini düşünmüyorum. Türkiye’de ne yazık ki hala bilgisayar mühendisliğinden çıkan bir adam hangi bölüme, departmana girmeli ve çalışmalıdır bilinmemektedir. Bu yazıyı yazmadan önce bilgisayar mühendisi arayan ilanlara bakayım dedim. Bu kadar eğleneceğimi hiç düşünmemiştim. Grafikerden tutun, ayakkabı imalatçısına, hosting sağlayıcısından reklam ajanslarına kadar herkes bizleri arıyormuş meğer. Evet evet, işsiz kalma korkunuz olmasın. J
Bu son derece normal. Bilgisayarın bu denli hayata yayılmış olması elbette çoğu sektörde çalışabilmemizi sağlamakta. Fakat komik olan şey bizlerden beklenenler. Bir bilgisayar mühendisi, yazılım alanında gelişmek istiyorsa bir yazılım firmasında junior olarak işine başlayıp uzmanlaşır. İşe alım sürecinde hafif algoritma bilgisi ve daha önce kod yazmış olması esas yeterliliktir. Fakat tabi kimse böyle söylemez, işte burada komiklikler ortaya çıkmaya başlar. Örneğin bir ilan şöyle diyor: “Analist programcı aranıyor”. Bir kişiye uzman diyebilmek için -bana göre- bir konuda en az iki yıl deneyim sahibi olması gerekmektedir. Bahsedeceğim ilanla tek ortak fikrimiz bu, zira bilgisayarda, hele hele yazılımda uzman olabilmek için sabretmek ve devamlı araştırmak gerekir. Bu da kısa sürede birçok şeyin öğrenilmesini engeller.
Şunları bekliyorlarmış adaydan:
– Asp, Aspx, Php konusunda deneyimli,
– C#, C++� � ve Visual Studio.NET ile en az iki yıl uygulama geliştirmiş,
– Visual SourceSafe veya benzer ekipmanlar kullanmış,
– Oracle, SQLServer, DB2, mySql, postreSql bilen,
– Stored Procedures ve Triggers konusuna hakim,
– AJAX, CSS, JavaScript, HTML, XML bilen,
– Multi-threaded yazılım geliştirme konusunda deneyimli,
– Ve benzer mühendislik kelamları…
Bunlara ek beş yıl sektörde çalışıyor olmak, askerliğini bitirmiş olmak, otuz yaşı aşmamak, yüksek yapmak.
Şimdi ya bu adamlar ne istediğini bilmiyorlar, ya da inanılmazı başarmak istiyorlar. Ben en çok veritabanı isimlerine güldüm. Sanırım bir veritabanı kıyaslama makalesi okuyup tüm kıyaslanan dilleri yazmışlar. Asp ile Php neden yanyana onu da çözemedim. Zira alacakları kişi bir analist programcı. Bir proje lideri olsa, bunları biraz bilse yeterli diyebilirim ama otuz yaşı da geçmemiş olmalıymış?
Ben işin içinden çıkamadım. Bir de ek olarak esnek çalışma saatleri var ki? Bunun anlamı iş hayatında “geberene kadar çalışmak”tır ne yazık ki. İşini seven insanlara koymaz bu, fakat hem üç kuruş alıp hem gece yarılarına kadar çalıştırılmak nedir çözemiyorum.
Sözün özü, mezun olmadan önce “yazılım, network, donanım” fark etmez, muhakkak birisini sevin ve onda uzmanlaşmaya çalışın. Zira hayatınızı etkileyecek en önemli an o dur. Onu başardıktan sonra muhakkak gerisi gelecektir. İşi işte öğreneceğiniz doğru olsa da, işi birazcık bilmeyenler, işini sevmeyenler kendilerine göre bir iş ne yazık ki bulamayacaklardır. Bulsalar dahi mutlu olamayacakalr hep şikayet edeceklerdir. Yukarıdaki ilanı vermemin sebebi de, “bak bu kriter bana uymadı” diye ilanı kestirip atmamanız içindir. Zira o bölümdeki insan kaynakları şeysi sizin bölümünüzü hiç bilmiyor olabilir, gidip şans denemekte fayda vardır. Onların birkaç klavye vuruşu ile istedikleri şeyler, yıllar geçse de öğrenilemeyecek şeyleri içeriyor olabilir.
Umuyorum şu günceden bir gün de siz okurlarıma güzel, iç ısıtıcı haberler verebilirim. Ben en azından şu güne kadar benzer yollardan geçtim, geçiyorum. Sizi bu meslekle ilgili bilgilendirmeye nefes aldığım müddetçe devam edeceğim.
İlanlar biraz değişti sanırım:
Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun.
Web programcılığı ve tasarımı alanında uzman.
Mevcut programlama dillerinde (delphi Vb, asp.net) kodlanan projeleri yönetip geliştirebilecek.
Ms Server 2003 ve active drectory, Mail Server (Ms Exchange vb.) yapılandırılması konusunda bilgi sahibi;
SQL Server Enterprise Manager 2005 ve 2000 yapılandırması ve yönetimini konusunda tecrübe sahibi,
İnternet ve network güvenlik duvarı yapılandırması ve yönetmesi konusunda bilgiye sahip,
Windows ve gerekli yazılımların kurulumu, yazılımsal arıza tespiti ve giderilmesi konularında deneyimli,
Görsel tasarım programlarını ileri düzeyde kullanabilen.
Gerektiğinde network kablolama yapabilecek teknik yeterliliğe sahip
Office programlarına hakim ve gerektiğinde teknik destek verebilecek,
Tiger ve Tiger Bordro programlarının çalışma sistemine hakim ve pratik çözüm üretebilecek
En az 5 yıl deneyim sahibi
Erkek adaylar için askerlik hizmetini tamamlamış
Ben ilave edeyim satılarları:
Doğum Yeri : Kripton
Sevdiği taş : Kriptonit
Favori Pelerin Rengi : Kırmızı
diye eklemek gerekiyor ilana..
Allah iş arayana’da çalışan arayana da yardım etsin.. En başta “Tarif” konusunda 😉
slm millet bn lise yi endtüri de bilişim tek. bölümüne geçtm ns biyer olduğunu anlatabilirmisinz? [email protected]
Bilgisayar mühendisleri visual studio bilmek zorunda mı? Hayır. Normalde bir bilgisayar mühendisi yazılımı çekirdeğinden kaynağına kadar bilmelidir. Algoritma biliminde de her türlü soruna bir çözüm üretebilecek kadar bilgili olmalıdır. Programcı ve Mühendis kavramlarını “üst, alt” kavramı olarak görmemelisiniz. İki farklı iş grubu vardır, ikisi de bir ihtiyacı karşılar. Mühendis ve programcı arasında ortak bir nokta var ise ikisinin de başarılı olmak zorunda olduğudur. Ama “bu mühendisler de ne yapıyor ki, bütün işi biz yapıyoruz” derseniz, o zaman kaybedersiniz.
Öncelikle çok güzel bi yazı olmuş teşekkürlerimi iletirim.
Bende 2 yıllık bilgisayar programlamadan mezun oluyorum bu yıl
Sanırım benim işim bi bilgisayar mühendisine göre çok daha zor ben şu anda mezun olurken idda ederimki çoğu mühendisden daha iyi visual studio ve algoritma biliyorumdur yada büyük konuşmıyım daha çok meraklıyım böyle şeylere 🙂
umarım Öss nin yaptığı haksızlığı hayat bize yapmaz.
İyi çalışmalar